Akut ataklar: Hastalarda ortaya çıkan ataklar aniden gelişir. Ataklarda ani ve şiddetli eklem ağrısı, şişme, eklemin etrafında ciltte renk değişimi, soyulma ve döküntü olması, aşırı hassasiyet gelişir. Hastalar eklemin çarşafla bile temasından acı çekebilir. İlk aşamada atakların arası uzun olabilir. Herhangi bir yakınmanın olmadığı süreçler yaşanır. Giderek ataklar sıklaşır ve süresi uzar. Bu şekilde tekrarlayıcı ataklarla birlikte eklemde hasar oluşmaya başlar. Bu eklemde katılığa, hareket kısıtlılığına neden olabilir. Atakları alkolün fazla alınması, cerrahi operasyonlar, yanlış ve fazla beslenme, eklem travması, şiddetli hastalıklar, ilaç kullanımı gibi etkenler tetikleyebilir. Eklemde oluşan ağrı ve şişkinliği nedeni, burada biriken ürik asit kristalleri neden olur. Gut artriti bu yüzden hastalar için acı vericidir. Ürik asit normalde vücutta olsa da bu hastalarda eklem ve dokularda birikmeye başlar. Eklem zarı snovyumda iltihabın oluşmasına yol açar.

Tofüs gelişimi: Hastalığın ilerlemesiyle eklem ve çevresinde ürik asit birikimi artar. Aşırı şekilde ürik asit kristalinin birikmesi tofüs olarak tanımlanır. Bu hastalarda deri altı şişliklere neden olur. Bu şişlikler iğneyle delinerek boşaltılırsa, tebeşir tozuna benzer beyaz renkte ürik asit kristalleri çıkar. Eğer tofüs oluşumlarına tedavi uygulanmazsa, eklem hasarı kaçınılmazdır.

Diğer sorunlar: Ürik asit kristallerinin birikmesi idrar yolunda, böbreklerde ve idrar kesesinde taşa neden olur. Özellikle sıvı alımı düşük hastalarda taş oluşumu hızlanır. İdrarın sıvı alımının azlığından yetersiz olması, ürik asidin dibe çökmesine yol açar. Taşın oluşması idrar asitliğini azaltan hastalıklar nedeniyle de olabilir. Bunun en önemli sebebi beslenmedeki alışkanlıklardır.

Gut hastalarının çoğunda hiperürisemi denilen kanda ürik asit yüksekliği bulunur. Ancak her hiperürisemik kişilerde gut artriti gelişmez. Hiperürisemi böbreklerin yeterince ürik asit atımı yapmaması halinde ya da vücutta fazla miktarda ürik asit üretilmesi halinde ya da her ikisinin birlikte olması halinde ortaya çıkabilir. İdrar söktürücü tedavi genellikle hiperürisemi nedeni olabilir. Bu tedavi vücutta fazla sıvının atılmasına neden olup, tansiyonu düşürmek için uygulanır. Ayrıca gut artriti oluşumunda genetik etkenlerle, çevresel etkenlerde rol oynarlar. Hastalık her yaşta etkili olabilir, ilk atağın görülmesi genellikle 40-50 yaşlarında olur. Erkekleri daha fazla etkiler. Kadınlarda ise menopozdan itibaren daha fazla gut riski olur.

Hastaların muayenesi ve kandaki ürik asit düzeyinin ölçüldüğü kan tahlili tanı için oldukça önemlidir. Ancak sadece ürik asit seviyesi tanıda yanıltıcı olabilir. Kesin tanı için eklemden sıvı alınarak, kristaller bakımından değerlendirme yapılması gerekir. Tanı konulan hastalarda ilaç tedavisi ve beslenmede yapılacak değişimlerle bir tedavi planı yapılır. Hedef ağrının azaltılması, ataklarda iltihabın azaltılması, eklem hasarının önlenmesidir. İlaç tedavisi kişiye göre ve rahatsızlığın seyrine göre ayarlanır. Akut ataklarda ağrı ve şişkinliğin giderilmesinde ağrı kesici, kortizon, kolşisin, iltihap giderici ilaçlar kullanılır. Tekrarlayan atakların önlenmesi içi ürikoliz kullanılır. Tofüs içinde ürikoliz kullanımı olur. Taş oluşumunun önlenmesi içinde ürikoliz kullanımı faydalı olur. Hastaların tedavisinde diyet konusu da oldukça önemlidir. Eğer hastalar fazla kilolu olursa, ürik asit seviyesi de yüksek olur. Bu nedenle hastaların kilo vermesi önemlidir. Ürik asit seviyesini arttıran besinlerden uzak durulmalıdır. Gut artriti hastaları hem beslenmelerine özen göstermeli hem de doktorun önerdiği ilaçları aksatmadan kullanmalıdır. Sıvı alımını da yüksek tutmalıdır.

0 Yorum Yapılmış "Gut Artriti"
Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin