Genellikle ayak baş parmağında fark edilen bu hastalık, bölgede kızarma, şişme, iltihap ve ağrı ile tespit edilebilir. Sürekli devam eden bir hastalık değil, zaman zaman kaybolan ve sonra yeniden ortaya çıkan bu hastalığın henüz kesinleşmiş bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Genç yaşlarda ortaya çıkması çok nadir bir durum olmakla birlikte, özellikle 40 yaşın üstündeki kişilerde görülmektedir. Kadınlarda ortaya çıkma oranı erkeklere göre daha azdır. Yani erkekler daha çok risk grubuna girmektedir. Kadınlarda ise nadir görülse de ortaya çıkma zamanı menopoz sonrası dönemlerdir.
- En genel sebebi vücutta biriken fazla miktardaki ürik asittir. Ya vücutta gereğinden fazla ürik asit üretilmektedir ya da normal miktarda üretilen ürik asit böbreklerden atılamamaktadır.
- Obezite olanlar ve normalin üstünde bir kiloya sahip olanlar da gut hastalığı için risk grubu olarak görülmektedir.
- İlerleyen yaşlarda daha sık görülür ve erkekler daha çok gut hastalığına yakalanmaktadır.
- Sigara ve alkol kullanmak da gut hastalığı için tehdit oluşturan unsurlar arasındadır.
- Kronik böbrek hastalığı olanlar, böbrekte iltihabı olanlar ve idrar söktürücü ilaç alanlarda ürik asit üretimi arttığı için, gut hastalığı oluşum oranı da artmaktadır.
- Yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi rahatsızlıklar da gut hastalığını tetiklemektedir.
- Genetik faktörler de gut hastalığı oluşturabilir.
- Beslenme faktörü, gut hastalığı için çok önemlidir.
Gut hastalığı belirtileri, eklem bölgelerinde iltihapla birlikte şişlik ve kızarıklık şeklinde oluşur. Ayak baş parmağında daha fazla görülür, başladığında çok şiddetli ağrılar duyulmaktadır. Bu hastalık, belirli aralıklarla ortaya çıkıp kaybolduğu için ataklar halinde görülmektedir. Ilk atak oldukça ağrılı ve şiddetli olur. İlk ataktan sonra herhangi bir belirti ya da ağrı oluşmadan bir süre bu şekilde devam etmektedir. Kan testleri yapılırsa, kandaki yüksek ürik asit miktarına göre teşhis konulabilir. İlerleyen hastalık durumlarında, eklem bölgelerinde hareket edememe, acıya dayanamama gibi yüksek dereceli durumlar da ortaya çıkabilmektedir. Bununla birlikte eklemlerde şekil bozukluğu oluşarak estetik görünümde önemli ölçüde zarar görebilir. Bu belirtiler fark edilirse zaman kaybetmeden bir uzmana görünmek ve mutlaka kan testi yaptırmak gerekir. Kan testi ile, hastalığın olup olmadığı ürik asit değerine bakılarak tespit edilebilir.
Gut hastalığı için beslenme, oldukça önemli bir etkendir. Yanlış yapılan diyetler, eksik ya da yanlış beslenmek, yenilmemesi gereken besinleri tüketmek gut hastalığı oluşumu için riski arttırabilir. Bu yüzden çoğu hastalıkta gösterilen beslenme hassasiyetinin daha fazlasını göstermek şarttır. Fazla kilodan kaçınmak en önemlisidir çünkü kilo arttıkça, hastalık riski de artar. Alkol ve sigara kullanımı varsa, bunlar da bırakılmalıdır. Yanmış yağ, iltihap oranını arttıracağı için kızartılmış ve kavrulmuş besinler tüketmemek gerekir. Kilo vermek için yanlış diyetler yapılmamalıdır. Kilolu olmak risk grubuna girmeye neden olduğu gibi, bilinçsiz ve sağlıksız şekilde verilen kilolar da ürik asit artmasına neden olabilir. Çünkü bu şekilde uygulanan diyetlerde çok fazla protein yıkımı oluşur, bu da ürik asidi arttırır. En önemlisi, doktor kontrolünde ve yavaş bir şekilde kilo vermektir.
Gut hastalığı oluşmaması için, yağlı süt ve süt ürünleri, sucuk, salam, sosis, pastırma, kelle, paça, karaciğer, böbrek, dalak, beyin, dil, işkembe, sardalya, ıstakoz, kalamar, midye, alkol, havyar, kuruyemiş, bal reçel gibi şekerli besinler, yağlı ya da kızartılmış ekmekler, pasta, börek, kek, tatlı, margarin, tereyağı, hayvansal yağlar, mayonez, kaymak, krema, keklik, bıldırcın, ördek, tavşan, kaz gibi çok geniş yelpazesi olan bu besinleri tüketmemek gerekir. Hastalığa yakalanma riskini azaltmak içinde, yeşil yapraklı sebzeler, C vitamini fazla olan besinler ve sağlıklı ürünler tercih etmek gerekir.
"
}
]
}